Günümüzde en çok sahne illüzyoncuları tarafından kullanılıyor da olsa abrakadabra sözcüğünün kökeni antik döneme kadar gitmektedir. Sözcüğün geçtiği bilinen ilk kaynak M.S. 2. yüzyılda Roma imparatoru Caracalla'nın doktoru olan Serenus Sammonicus tarafından yazılan De Medicina Praecepta adlı şiirdir. Sözcük bir rahatsızlığı olan imparatorun boynundaki amuletin üzerinde şu şekilde yazılıdır:
A B R A C A D A B R A
A B R A C A D A B R
A B R A C A D A B
A B R A C A D A
A B R A C A D
A B R A C A
A B R A C
A B R A
A B R
A B
A
A B R A C A D A B R
A B R A C A D A B
A B R A C A D A
A B R A C A D
A B R A C A
A B R A C
A B R A
A B R
A B
A
Musevilikte yukarıda verildiği gibi bir üçgen biçiminde yazılıp deri içinde muska şeklinde taşınırsa tılsım olarak birçok hastalık, ateş, humma gibi rahatsızlıklardan koruyacağı inancı yaygındı. Neolitik dönemde inanca bağlı nesnelerin doğrudan bedende taşınması ya da bulundurulması saklı değildi daha sonra orta çağın baskısı ile muska ve muskacılık gizli hale gelmiş oldu..
Abrakadabra” kelimesi, Arami dilinde “Konuştuğum üzere yaratacağım” anlamına gelen “Abraq ad habra” cümlesidir.Aslında abrakadabra “ konuştugum üzere yaratacagım sözcügünden, ne söylersek onu yaşarız” anlamını çıkarabilmemiz mümkün görünmekte.Bu nedenle zihnimizi olumlu sözcüklerle doldurmamız gerekir ki hayatımız olumlu yönde açılıp genişlesin
Çocukken, ne anlama geldiğini bilmeksizin, kimbilir ne kadar sık söylemişizdir bu cümleyi.Çocuklugumda her hayalimi bu kelime ile gerçekleştirir ve hayal dünyamda yarattıgım ve başardıgım olaylarda ,bazen savaşta bazen bir kraliçe olarak artık o anda ne hayal edersem onun bu kelime ile hayalimin gerçekleştigini düşünür ve mutluluktan deliler gibi havaya uçar ,büyük sevinçler yaşardım.Çocukluk ne güzel şey .Keşke şimdi de bu kelime ile sihirler gerçekleştirebilsem ,elimdeki sihirli degnegime abrakadabra diyerek neler gerçekleştirebilmek isterdim ,neler ...
ilk olarak dünyamızda barışın hüküm sürdügü pırıl pırıl güneşin ,yemyeşil kuş sesleri ile dolu ormanların altında neşeli çocuk sesleri ,insan gülüşmeleri ile çınlayan evlerin bulundugu çok mutlu ,sevecen,cömert,kalbi sevgi dolu iyi niyetli insanların yaşadıgı bir dünya dilerdim.
Umursamayan ,gamsız biri olabilmek ,ülkemizde ve yaşadıgımız dünya üzerindeki olumsuz gelişmeleri görmezden gelip,umursamazca ,şu anı ve yarınları hiç düşünmeden çılgınca mutlu yaşamak isterdim.
Kötü kalpli,bencil,çıkarcı,para ugruna kendini ,vatanını satan insanların birden bu sihirli kelime ile degişerek dünyanın en iyi insanları olabilmesini dilerdim.Görünmez yapardım kendimi ,kötülükler ile mücadele eder,her yerde ,her şekilde istedigimi gerçekleştirirdim.
Sihirli sözcügüm abrakadabra ile “Huzurlu bir hayat istiyorum” derdim. “Kendi dünyamı da yaşatabileceğim bir yaşam. Sevgi,saygı,hakkaniyet, ahlak, özgürlük, adalet, vicdanın olduğu ve egonun en aza indirgendiği,aşk dolu bir dünya isterdim.
Dünyadaki 25 farklı ülkeyi görmek isterdim.Turizmci olmamdan dolayı 12 tanesini görmüş bulunmaktayım ama tabii daha görülecek çok yer var.Açık hava sinemasında artık pek kalmasa da çigdem çitleyerek ,hiçbirşey düşünmeden sadece o anı yaşayarak film izlemek isterdim.
Giriştigim her işte çok büyük başarı elde edebilmek ,sevdigim bir kişi tarafından reddedilme veya ölüm v.b nedenlerle terk edilme ,bırakılma korkularım olmadan huzur içinde yaşamak isterdim.
Bir filmde başrol oynamak ,bir roman yazmak, basılması ve tiraj rekorları kırmasını,bir yıl boyunca her hafta iki kitap bitirip, yılın sonunda 100 kitap okumuş olabilmeyi,birilerinin çektiğim fotoğrafları para vermeye değecek kadar profesyonel bulmasını isterdim.
Yüksek bir yerden hiç düşünmeden atlayarak bungee jumping yapmak,cep telefonumu 30 gün boyunca hiç açmamak ,çin seddi'nde yürümek,geceyarısı denizde çıplak yüzmek, havuzda ya da denizde aşk yapmak,las vegas'ta kumar oynamak,motosiklet kullanmayı öğrenmek,opera festivaline (varsa böyle bir şey) katılıp bir hafta boyunca her gün operaya gitmek,öyle ya da böyle bir şekilde guiness rekorlar kitabına geçmek :),rio'da karnavala katılmak,sörf yapmayı öğrenmek,üç farklı dil öğrenmek, yıldızları izleyerek açık havada uyumak,zaman makinası icat edip çok istedigim bir zamana gidip gelmek ,zamanda yolculuga çıkmak ,sihirli degnegim ile bu sihirli sözcükleri söyleyerek tüm isteklerimi,hayallerimi gerçekleştirmek isterdim .
İstekler sanırım biz insanlar yaşadıgımız sürece hiç bitmez ve bitmeyecek te .İsteklerin bitmesi insanın hayatından vazgeçmesi demek gibi birşey.Eğer bugün hayatımızın son günü olsa,bugün normalde yapacağımız şeyleri yaparmıydık,bence hayır.Her dakikasını,saniyesini dolu dolu yaşayıp tüm isteklerimizi gerçekleştirmek için var gücümüzle çaba gösterirdik.Ama bu çaba için illaki hayatımızın son günü mü olması lazım ?.Her günümüzü, hayatımızın sanki son günüymüş gibi yaşarsak günün birinde bir bakmışız ki tüm hayallerimizi gerçekleştirmek için yolun yarısını yarılamışız bile.Tabii büyük hayallerimizin olması ve onların peşinden gitmek başka, gerçekleşmesi mümkün olmayacak hayaller kurmak başka birşeydir.
İnsan hayatı ve mutlulugu hayalleri kadardır. Ancak o hayaller sadece hayal kurduğumuzda gerçek olacak türünden hayaller ise elbette gerçek olması mümkün olmayacaktır. İnsanın önce kendine, sonra da kurduğu hayalin gerçekleşmesine olan inancının tam olması gerekir. Laf olsun diye kurulan hayaller havada asılı kalır. O zaman “Hayal dünyasında yaşamak” dediğimiz tabir yerini bulur. Bizler mevcut durumumuz ve sahip olduğumuz özellikler ile yapabileceğimiz, başladığımızda mutlaka sonunu getirebilecegimiz hayaller kurmalı ve ne olursa olsun o hayalin peşinden gitmeliyiz.
Ne yazık ki;bazen kelimelerin gücünü bilmeden,düşünmeden konuşuruz,sonra da düşünce şeklimize önem vermeden konuştuğumuz bu olumsuzluklar içinde devinir dururuz.
Cehennemdeki herkesin hayali, bir gün cennette yangın çıkmasıdır".sözü hayal dünyamızın ne kadar çeşitlilik gösterebilecegini,sınırsız olabilecegini vurgulamaktadır.Ben de dahil herkesin bilmesi gereken unsur söyle ki; cennet de sensin ,cehennem de sen.Sonuçta hayatında neyi yaratırsan onu yaşarsın .
Mesela:“Bu gün mutlu olmak istiyorum.”dediğimizde, aslında mutsuzluğumuzu haykırdığımızı hiç düşünmeyiz. Zira sadece mutsuz bir insan mutlu olmayı isteyebilir. Onun yerine “Bu gün ne kadar da mutluyum” dediğimizde, hem siz hem de çevremizdekiler bu büyülü kelimelerin enerjilerinden gerektiği gibi faydalanabileceklerdir.
Sizin de benim gibi pek çok gerçekleşmesini istediginiz hayallerinizin oldugunu varsayarak hep beraber haydi bu sihirli kelimeyi söyleyelim ve sonrada havaya,çevreye savuralım.
Tüm isteklerimizin,hayallerimizin ve umutlarımızın gerçekleşmesi dilegi ile ABRAKADABRA!...
Yorumlar
Yorum Gönder