DEPREM ÖLDÜRÜR MÜ ?

                      deprem sırasında TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ ile ilgili görsel sonucu                             

Türkiye'de son 119 yılda meydana gelen ve resmi kayıtlara göre 86 bin 456 kişinin hayatını kaybettiği depremler  ülkemiz için yadsınamaz bir gerçek.

deprem nedir nasıl oluşur ile ilgili görsel sonucu Depremler, sel felaketleri, kasırgalar, toprak kaymaları en sık duyduğumuz haberler arasında. Ülkemizde de bir çok doğal afet meydana geliyor. Bunların en başında da ‘’DEPREM’’ bulunuyor.

İlk önce deprem nedir ,çeşitleri nelerdir sorusuna cevap arayalım ;

DEPREM; yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması olayıdır. Başka bir ifade ile anlatacak olursak; üzerine bastığımız, binalar inşa ettiğimiz toprak yüzeyini yerinden oynatan hatta inşa edilen binalara ve içindeki biz insanlara zararlar verebilen bir doğa olayıdır.

Görüntünün olası içeriği: yazı
Deprem herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda olabilir. Yer küre de meydana gelen depremlerin görülme sıklığı, büyüklüğü ve verdiği zararlar göz önüne alındığında iki ana deprem kuşağından bahsedilebilir. Bunlardan ilki Büyük Okyanus’u çevreleyen ve özellikle Japonya üzerinde etkili olan PASİFİK DEPREM kuşağıdır. (Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 81’i bu kuşakta meydana gelir.) 
İkincisi ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu; Cebelitarık’tan, Endonezya’ya kadar uzanan AKDENİZ-HİMALAYA deprem kuşağıdır. ( Yeryüzünde gerçekleşen depremlerin % 17’si bu kuşakta meydana gelir.)
akdeniz himalaya deprem kuşağı ile ilgili görsel sonucu
İlgili resim


Dünya yüzeyi kesintisiz gibi görünse de gerçekte dev bir yap-boz gibi birbirine geçmiş parçalardan oluşmaktadır. Levha adı verilen bu parçalar çok yavaş biçimde birbirlerine göre hareket ederler. Hareket halindeki bu levhaların arasında üç tür ilişki vardır. 
1)YAKLAŞMA, 2)UZAKLAŞMA, 3)YAN YANA KAYMA.
LEVHALAR YAKLAŞMA UZAKLAŞMA YAN YANA KAYMA ile ilgili görsel sonucu
Birbirine yaklaşan levha sınırına ‘’yıkıcı’’, birbirinden uzaklaşan levha sınırlarına da ‘’yapıcı’’ sınırlar denilmektedir. İşte en şiddetli depremler levhaların örtüşme bölgelerinde, levhalardan birinin diğerinin altına dalmasıyla oluşur.
Bunların çoğu; merkezi 300 km’den aşağıda olan derin odaklı depremlerdir. Levhaların ayrıldığı ya da birbirine sürtüştüğü bölgelerde de yüzeyden algılanabilen sismik dalgalar oluşabilir, bu tür oluşan depremler genellikle daha küçük şiddette meydana gelirler.
Levhalar nedeniyle oluşan depremlere TEKTONİK deprem de denir ve dünya’da oluşan depremlerin % 90’ı bu kategoriye girer. Ülkemizde gerçekleşen depremlerin çoğu bahsettiğimiz gibi Tektonik depremlerdir. 
TEKTONİK DEPREMLER ile ilgili görsel sonucu
Diğer bir deprem şekli ise VOLKANİK depremlerdir, volkanların püskürmesi sonucu oluşurlar.
Volkanik depremler yanardağlarla ilgili olduğundan yereldirler ve önemli zararlara neden olmazlar. İtalya ve Japonya’da oluşan depremlerin bir kısmı bu kategoride yer alır.
VOLKANİK DEPREM ile ilgili görsel sonucu
Bir başka deprem tipi de ÇÖKÜNTÜ depremlerdir, yeraltındaki mağara gibi boşlukların çökmesi sonucu oluşurlar. Volkanik depremler gibi, çöküntü depremler de yereldir ve fazla zarara sebebiyet vermezler.
ÇÖKÜNTÜ DEPREMLERİ ile ilgili görsel sonucu
Deprem nedir, deprem’e neler sebep olur, deprem çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevaplar bulduktan sonra şimdi deprem’in tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için hangi kavramlardan bahsedebiliriz ona bakalım.
Herhangi bir yerde deprem olduğunda bu depremin tariflenebilmesi ve anlaşılabilmesi için bazı DEPREM PARAMETRELERİ vardır. Bunlardan biri ‘’odak noktası’’dır.
Odak noktası: Yer içerisinde deprem enerjisinin ortaya çıktığı noktadır. Aynı zamanda iç merkez olarak ta isimlendirilir.
Dış merkez: Odak noktasına en yakın durumda olan yeryüzü noktasıdır, aynı zamanda depremden en fazla zarar gören ve depremi en kuvvetli hisseden bölgedir.
Odak derinliği: Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilirler. 0 – 60 km derinliğinde olan depremler SIĞ, 70 – 300 km derinde olan depremler ORTA DERİNLİKTE olan depremler, 300 km den daha derinde olan depremler ise DERİN depremler olarak sınıflandırılırlar.
Şiddet: Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak isimlendirilebilir. Depremin şiddeti, doğa, yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Magnitüd: Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Bazen büyük deprem olmadan önce küçük sarsıntılar meydana gelir, bu küçük sarsıntılara ÖNCÜ DEPREM adını veririz.
Depremlerin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına SİSMOLOJİ olarak isimlendiririz. Deprem ölçen alete SİSMOGRAF, depremin şiddetini ölçen alete de
RİCHTERÖLÇEĞİ ismini veriyoruz.     sismograf aleti ile ilgili görsel sonucu
richter ölçeği ile ilgili görsel sonucu

AFAD Deprem Dairesi'nce hazırlanan verilere göre; Kuzey, Doğu ve Batı Anadolu fay hatlarındaki deprem kuşağında bulunan Türkiye'nin çeşitli kentlerinde 1900 ile 2019 tarihleri arasında can kaybı, ağır hasar veya yıkıma neden olan 240 deprem meydana geldi. Son 119 yılda 4.0 ile 7.9 arasında değişen büyüklüklerde ise 13 bin 687 deprem meydana geldi. Bu depremlerde 86 bin 456 kişi hayatını kaybetti, 603 bin 131 yapı ise ya yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Yüzlerce hayvan da telef oldu.

Türkiye, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve içerisinde birçok fayı barındıran Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) olmak üzere 3 hattın üzerinde yer alıyor. İstanbul'u da kapsayan KAF, dünyanın en hızlı ve aktif faylarındandır. 

 haritasına göre,  KAF, DAF ve BAF hatları üzerine kurulmuş sık sık depremler yaşan bir ülke. Özellikle 9 faydan oluşan  Fay Hattı en çok depremlerin yaşandığı hattıdır. Ancak en aktif fay hattı ise KAF'dır. Peki, Türkiye'de kaç tane fay hattı vardır? İşte Fay hatları haritası...
türkiye deprem haritası ile ilgili görsel sonucu

KUZEY ANADOLU FAY HATTI (KAF)


Saroz Körfezi'nden başlayan KAF, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya ve Erzincan üzerinden Van Gölü kuzeyine kadar uzanır. Dünyanın en hızlı hareket eden ve en aktif sağ-yanal atımlı faylarından biridir.

DOĞU ANADOLU FAY HATTI (DAF)

DAF, Hatay grabeninden başlayarak, K. Maraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığ ovalarından geçerek Bingöl'e kadar sokulur. Ölü Deniz Çatlağı'nın kuzey sonunda Maraş Üçlü Bitişme'sinden başlayarak kuzeydoğu istikametinde işler ve Karlıova Üçlü Bitişme'sinde sona erer ki burada Kuzey Anadolu Fay Hattı ile buluşur.
BATI ANADOLU FAY HATTI (BAF)
Anadolu'nun batısında doğu-batı uzanışlı, kuzeyden-güneye doğru sıralanan hattıdır ve içerisinde birçok fayı barındırır.
Batı Anadolu Fay Hattındaki faylar şöyle:
1.Fethiye-Burdur Fayı
2.Gökova grabeni
3.Knidos (Cumalı, Yakköy) Fayı
4.Büyük Menderes Grabeni
5.Yavansu fayı
6.Küçük Menderes Fayı
7.Gediz Grabeni
8.Simav Grabeni
9.Eskişehir Fayı

Uzun zamandır  deprem olmayan bölgelerdeki faylarda stres birikir ve stres sonucu faylar yırtılır. Bu küçük depremler artıkça daha büyük bir yırtılmayı getirecektir. Bunun anlamı da büyük bir depremin olasılığıdır. 

Yüzeye çok yakın sığ  depremler yüzeyde en çok his edilen ve tahribatı yüksek olan depremlerdir.
Bazı bölgelerde depremin daha şiddetli hissedilmesinin sebebi zemindir. Dayanıklı olmayan  zeminlerde , özellikle  alüvyon (Alüvyon, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi kütle parçalarının, suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortulardır) zeminin üzerinde bulunan yapılar depremi tüm şiddeti ile yaşamaktadır.
Binaların üzerine oturduğu zeminlerin jeoloji mühendisleri tarafından  zemin etütleri yapılmış ve iyi analiz edilmiş olması gerekmektedir.O bölgedeki fay kuşaklarını ve üretebilecekleri varsayılan en yüksek deprem riskine karşı binaların zeminlerinin sağlamlaştırılarak binaların o zemine oturtulması gerekmektedir.Zemini çamur olan (alüvyon,kil v.b ...) bir zemine istediğiniz kalınlıkta kolon ve demir kullanırsanız kullanın binanın hasar görmesine engel olamazsınız .
çamur zemine bina dikmek ile ilgili görsel sonucu
Depreme karşı yapılacak olan  kentsel dönüşüm çalışmalarında sadece binaların degil zeminin de iyileştirilmesi gerekmektedir.
2012 yılında çıkarılan ‘Afet Riski Altındaki Alanların Yeniden Yapılması’ yasasına göre hayata geçen kentsel dönüşümün, 2019’da yürürlüğe giren ‘Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'ne uygun, su, ses, yangın yönetmeliklerine göre projelendirilmiş, Enerji Kimlik Belgesi alınmasının zorunlu tutulduğu, enerji, su ve atık yönetimini içeren, çevreye uyumlu, doğru malzemenin doğru yerde, doğru şekilde kullanılması ve tüm bu sürecin doğru şekilde denetlenmesi gerekmektedir.

İnternet üzerinden parselimizin, evimizin neresinden fay hattı geçtiğini çok net bir şekilde görebilmekteyiz. “E- devlete giriş yaptığımızda parselimizin zemin özelliklerini de görebiliyoruz.Evimiz fay hattının üzerindeyse ona göre tedbirler alabiliriz
https://www.turkiye.gov.tr/afad-turkiye-deprem-tehlike-haritalari

Zemin etüdü sadece yeni yapılan binalara değil mevcut binalara da yapılmaktadır.Zemin etütü yapıldıktan sonra beton, demir ve proje uygunluğunu test ederek yaşadığımız binanın güvenli bir bina olup olmadığını net şekilde öğrenebiliriz. Eğer bina sağlam değilse güçlendirme/iyileştirme yapılabilir. Eğer zemin sağlam değilse zemin iyileştirme de yapılabilir ama bunlar masraflı şeylerdir. Daha güvenli bir şehir olması için bu işin önceden planlanması gerekmektedir. Bunun için de belediyelere ve merkezi idareye görevler düşmektedir

İlgili resim
Güçlendirme/yenileme çalışmaları ile binaları yıkmadan depreme hazırlıklı hale getirilmesi mümkündür.
İlgili resim

İlgili resim
Deprem anında neler yapmalıyız? sorusu yaşanan depremlerin ardından en çok merak edilen konulardan birisidir. Türkiye topraklarının %98’i deprem kuşağında bulunduğu için vatandaşların her an deprem tehlikesi olduğunu bilmesi ve önlem alması gerekmektedir.Bunların ne olduğunu açıklayalım ;

DEPREM ANINDA BİNA İÇERİSİNDEYSENİZ;
Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK, Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, Düşmemek için sabit bir yere TUTUN
Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
Balkona çıkılmamalıdır.
Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.
Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.
Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.
Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.
trende depreme yakalanırsak ne yapmalı ile ilgili görsel sonucuResim

DEPREM ANINDA DIŞ ALANDAYSANIZ;
Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.
Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.
Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.
Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
deprem anında dışarıda yapılması gerekenler ile ilgili görsel sonucudeprem anında dışarıda yapılması gerekenler ile ilgili görsel sonucu
DEPREM ANINDA ARAÇ KULLANIYORSANIZ;
Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz;
- Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sağa yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir.
Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse (ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir.
Sarsıntı sırasında bir tünelin içindeyseniz ve çıkışa yakın değilseniz; araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. (ÇÖK-KAPAN-TUTUN)
Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, aracın üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz.

Fotoğraf açıklaması yok.
METRO VEYA DİĞER TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDAYSANIZ;
Gerekmedikçe, kesinlikle metro ve trenden inilmemelidir. Elektriğe kapılabilirsiniz veya diğer hattan gelen başka bir metro yada tren size çarpabilir.Sarsıntı bitinceye kadar metro ya da trenin içinde, sıkıca tutturulmuş askı, korkuluk veya herhangi bir yere tutunmalı, metro veya tren personeli tarafından verilen talimatlara uyulmalıdır.



Türkiye 'de geçmiş yıllara baktığımızda Afet ve acil durum yönetimi başkanlığı verilerine göre:

1930 hakkari sınırı- hasarlı bina sayısı 3.000 ölü sayısı 2.514
1939 erzincan- hasarlı bina sayısı 116.720 ölü sayısı 32.962
1942 niksar-erbaa- hasarlı bina sayısı 32.000 ölü sayısı 3.000
1943 tosya-ladik- hasarlı bina sayısı 25.000 ölü sayısı 2.824
1944 bolu-gerede- hasarlı bina sayısı 20.865 ölü sayısı 3.959
1966 varto- hasarlı bina sayısı 20.007 ölü sayısı 2.394
1970 gediz- hasarlı bina sayısı 9.452 ölü sayısı 1.086
1975 lice- hasarlı bina sayısı 8.149 ölü sayısı 2.385
1976 çaldıran-muradiye- hasarlı bina sayısı 9.552 ölü sayısı 3.840
1983 erzurum-kars- hasarlı bina sayısı 3.241 ölü sayısı 1.155
1999 gölcük-kocaeli- hasarlı bina sayısı 66.441 ölü sayısı 17.408

1900’lerden bugüne dek yaşanan 155 büyük depremde 93.253 kişi ölmüş, 571.370 bina ağır hasar görmüştür. Deprem değil bina öldürür gerçeğini bildiğimize göre inşaat sektörü için  kesin uygulanır nitelikte yasalar getirilmeli, önüne gelenin bilgisiz ve aç gözlü paragöz müteahhitlerin  bu işi yapmasına izin verilmemelidir.


Ayrıca denetim mekanizması iyi işletilmeli ve imara açılacak yerler konusunda mutlaka zemin etüdü şartı getirilmelidir.Her ne kadar şu ana kadar getirilen deprem yönetmelikleri kanunlarının uygulamaya gereği gibi konulamaması sonucu, yurt genelinde oluşan richter ölçeğine göre 6 ve üzeri olan depremler sırasında binaların büyük hasarlar aldığı ve maalesef ki can kayıplarının yaşandıgı görülmektedir.Ülke olarak deprem gerçeği konusunda  akıllanmadığımıza yaşanan son depremler(24 Ocak 2020-Elazığ Depremi ) örnektir.

Deprem Türkiye'nin maalesef ki ürkütücü bir gerçeğidir ! Bir deprem ülkesi olduğumuzu asla unutmamalı ve ona göre önlemlerimizi ülke ve birey olarak bir an önce almalıyız .
türkiye deprem olabilir mi ile ilgili görsel sonucu

Yorumlar